Cinsel travma yaşamak, toplumsal bir gerçekliktir ve birçok kişinin hayatında yer bulmaktadır. Cinsel istismar vb. cinsel suçların mağdurlarında görülen cinsel travmalar, bireyi derinden yaralayarak bazı psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Cinsel travma yaşayan kişilerin ilaç veya psikoterapi yöntemi ile tedavi olarak travmatik olayı zihninde kontrol altına alması gerekmektedir.
Cinsel İstismar Nedir?
Cinsel istismarın tanımı, bir çocuğun henüz anlayamayacağı yaşı nedeniyle hazır olamayacağı ve rıza gösteremeyeceği bir cinsel eyleme yetişkin tarafından sürüklenmesidir. Cinsel istismar durumunda yetişkin bir birey cinsel hazzı ve isteği için bir çocuğu araç olarak kullanmaktadır. Bir çocuğun cinsel istismara uğraması için fiziksel temas olması şart değildir. Çocuğa cinsel içerikli görüntüler izletmek, cinsel içerikli konuşmalara maruz bırakmak ve cinsel istek için çocuğu izlemek de cinsel istismar kapsamına girmektedir. Çocuğun özel bölgelerine dokunmak veya cinsel saldırı da bulunmak da çocuğun cinsel istismarı anlamına gelmektedir. Cinsel istismar tüm dünyada ceza kanunları nedeniyle suç olarak kabul edilmekte ve cezalandırılmaktadır.
Cinsel İstismar ve Travma
Cinsel istismara maruz kalmak, çocuklar başta olmak üzere çoğu kişinin psikolojik dünyasında bir travma bırakmaktadır. Çocukların cinsel istismara maruz kaldığı durumlarda çocuk çoğunlukla yaşı nedeniyle bu durumun bilinçli olarak farkında değildir ancak anormal bir olay yaşadığının bilincinin bir noktasında farkındadır. Çocuk en başta travmasını fark edemese bile yaşı ilerleyerek yaşadığı olayları yorumlamaya devam ettikçe travması belirginleşir. Kişiler yetişkin oldukları dönemde de cinsel istismar veya cinsellikten kaynaklı sorunlar yaşayabilmektedirler. Cinsel travma yaşayan kişilerin mutlaka tedavi edilerek, travmaya bağlı ruhsal sorunlarının ortadan kaldırılması gerekmektedir. Aksi takdirde kişilerin hayatını derinden etkileyecek psikolojik bozukluklar yaşanabilmektedir.
Cinsel Travma Sonrası Oluşan Ruhsal Sorunlar
Çocukluğunda cinsel istismara maruz kalan kişilerde oluşan travmalar veya yetişkinken cinsel kaynaklı travmalar yaşayan kişiler; depresyon, cinsel takıntılar, kaygı bozukluğu, cinselliğin sağlıksız yaşanması gibi birçok psikolojik sorun yaşamaktadır. Travma sonrası stres bozukluğu da cinsel travmalar sonrasında görülebilmektedir. Söz konusu ruhsal sorunlar olay yaşandığı anda veya kısa bir süre sonra ortaya çıkmayabilir ancak kişi bunu bilinçaltına ittiği ve çözmediği sürece bu sorunlar hayatında her zaman yer bulacaktır. Cinsel travma yaşayan kişilerin travma modeline dayalı psikoterapi yöntemleri ile tedavi olması gerekmektedir. Tedavinin boyutu ve uzunluğu kişinin yaşadığı olaya, yaşına, istismarcının durumuna göre değişiklik göstermektedir.
Ayrıca Bipolar Bozukluk Hakkında Önemli Bilgiler yazımızı inceleyebilirsiniz.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nedir?
Travma sonrası stres bozukluğunun tanımı, kişi travmatik bir olay yaşadıktan belirli bir süre sonra gün yüzüne çıkan stres bozukluğudur. Travma kişiyi deriden sarsan ve ruh dünyasını etkileyen önemli bir olay olarak tanımlanabilir. Birey travmatik bir olay yaşadığı zaman bazen olaydan hemen sonra bazen de olay olduktan uzun bir süre sonra stres tepkileri gösterebilmektedir. Travma sonrası stres bozukluğunun belirtileri şu şekildedir:
- Uykusuzluk
- Kabuslar görme
- Olayla ilgili anıların rahatsız edici biçimde sık sık hatırlama
- Sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme
- Kolay irkilme
- Çabuk sinirlenme
- Gelecekle ilgili plan yapamama
- Yabancılaşma
- Olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma
- Yeniden yaşama
- Aşırı uyarılma
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Tedavisi Nedir?
Travma sonrası stres bozukluğunun tedavi yöntemi, psikoterapi ve zaman zaman hastanın durumuna göre ilaç tedavisidir. Psikoterapi ile kişinin stres seviyesini kontrol altına alması hedeflenmektedir. Cinsel travmalar sonucunda da travma sonrası stres bozukluğu yaşanabilmektedir ve psikoterapi ile tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Hastaya psikoterapi ile aynı durumla veya olayı hatırlatan tetikleyiciler ile karşılaştığında nasıl baş etmesi gerektiği anlatılmaya çalışılır. Hastanın durumu stresini kontrol altına alamayacak kadar kötüyse ilaç tedavisine başlanabilmektedir.