Şeker hastalığı en az kanser kadar önemli olan bir hastalıktır ve tedavi edilmesi de şarttır. Asıl olarak diyabet hastalığı denen hastalık, vücudun tüm sistemlerinin etkilenmesine neden olabilmekte. O kadar büyük bir sıkıntı oluşabilir ki şeker hastalığı nedeniyle tüm dolaşım sistemi zarar görebilir. Bu hastalığın tahribata neden olduğu organlar arasında olumsuz etkilenenlerinden birisi de göz. Hatta göz diğer organlara göre çok daha fazla etki görüyor ve geri dönülmez hasarlar oluşabiliyor.
Şeker hastaları bundan çok şikayetçi ama alında tam olarak şeker hastalığının göze olan etkisi bilinmiyor. Peki, bu hastalığın gözümüz üzerindeki etkisi ne? En önemlisi bir çaremiz var mı?
Şeker Hastalığının Göz Üzerinde Oluşturduğu Zararlar
Şeker hastalığının ana olumsuzluğu, ana olumsuzluk etkisi damarlar üzerinde oluşturmuş olduğu tahribat. Damarlar o kadar çok zarar görüyor ki sonunda organlara zarar vermeye başlıyor. Göz için de bu durum aynı.
Görme işlevi konusunda en önemli tabaka olan retina tabakasının arkasında yer alan ve adına ağ bölümü, ağ tabakası denen bir kısım var. Bu kısım damarlardan oluşuyor ve adını da tam olarak damarlardan alıyor. İşte damar hasarı, tam olarak bu kısımda meydana geliyor.
Zamanla, tedavi edilmediği sürece bu hasar artmaya başlıyor. Hasarın artmasının yanında görme merkezi adı verilen alan üzerinde ödem oluşmaya da başlamakta. Ödem miktarı artıyor ve oluşan hasarın da artmasıyla beraber bu ödem görme kayıpları yaşanması durumunu oluşturuyor.
İkinci bir risk hasar görmüş olan damarların ani olarak kanamalara neden olması. Göz iç bölgesinde oluşan kanamalar da yine görme kaybı ile sonuçlanabiliyor.
Burada sorunun tespit edilmesi çok önemlidir. Şeker hastalığının göz üzerinde oluşturduğu etkiler erken tespit edilirse, diyet ve şeker hastalığına yönelik tedavi ile göz üzerindeki sorun durdurulabilir.
Ama ilerleyen durumlarda göze iğne yapma gibi tedavilere geçilir ancak sadece ilerleme durdurulabilir. Oluşan tahribatın geri alınması çok zordur, hatta çoğu zaman mümkün değildir. Bunun için erken tanı en az tedavi kadar önemli.